Tarihte bilinen en eski besin takviyelerinden birisi polendir. Osmanlı İmparatorluğunda, baldan ve polenden gıda takviyesi olarak faydalanıldığı bilinmektedir.
Polen, hayatımızın her alanında bulunan çiçeklerin erkek organ hücresidir. Arılar bir çiçeğe kondukları zaman çiçek üzerindeki polen tozları arı üzerine yapışırlar, arılar üzerlerine yapışan bu toz zerreciklerini salgıladıkları sıvı yardımıyla birbirine yapıştırarak ayaklarına tuttururlar ve kovana taşırlar.
Polende insan vücuduna yararlı tam 22 çeşit aminoasit, 27 çeşit madensel tuz, doğal hormon, enzim, pigment, karbonhidrat ve ferment bulunmaktadır. Ayrıca polende bulunan elementlerden bazıları da demir, bakır, kalsiyum, sodyum, magnezyum, silisyumdur. Alüminyum, nikel, titanyum ve çinko da polende bulunan iz elementlerdir. Polende bulunan vitaminler de, A, B1, B2, B3, B4, B5, B6, B7, B8, B9, B12, C, D, E, H ve P vitaminleridir.
Şimdi de polenin nasıl kullanılması gerektiği hakkında bilgi vermeye çalışalım. Normal şartlarda polenin sindirilmesi 2 saatlik zaman alır. İlk kullanmaya başlandığında 1 çay kaşığı kadar kullanılarak başlanmalıdır. Arının poleni aldığı çiçeğe göre polenin tadında ve renginde de değişiklik olabilmektedir. Polen her hafta biraz daha artırılarak yenmeye devam edilir, fakat her şeyde olduğu gibi poleninin de fazlası zararlı olabilir; bunun için günlük 30 – 35 gramdan fazlası yenmemelidir. Sade şekilde yenilebileceği gibi ılık süte, meyve suyuna karıştırılarak veya bal ile karıştırılarak ta yenilebilir.